25 Eylül 2012 Salı

SİHİRLİ DEĞNEK


Yaşama amacını kaybettiğin olur mu hiç? Herşey anlamsızlaşmıştır. Sabahları uyanmak, işe gitmek, çalışmak istemezsin… Bir kısırdöngünün içine girmiş öylece beklersin… Elin kolun bağlanmış; bağları çözmeğe gerek bile duymazsın. Durumuna bir ad koymaya çalışırsın. Depresyon? Tükenmişlik? Bıkkınlık? Hayat denizinde çektiğin küreklerin seni bir yere vardıramadığı hissi; Varamamışlık? Olamamışlık? Olduramamışlık? Bazen aylarca sürer bu kısırdöngü, hatta yıllarca… Sihirli bir değnek dokunsun ve hayatın değişsin diye öylece beklersin… Beklersin… Beklersin… Beklersin… Bekleme! Hep beklediğin o sihirli değnek aslında sensin… Yapman gereken tek şey kafanı gömdüğün yerden çıkartıp şöyle bir etrafına bakmak ve tüm gücünü  toplayıp hayatını oluşturan taşlardan birini yerinden oynatmak… Hayat bazen sarsılmaya, yerinden oynamaya ihtiyaç duyar; faylar kırılmadan zemin oturmaz.

Sihirli değnek olacak kadar cesursan hadi dokun hayatına!