31 Ağustos 2012 Cuma

KADININ SOYADI KARMAŞASI

Türkiye’de okumuş kadınların evlenme yaşı malumunuzdur ki artık 20’leri çoktan geçti. Üniversiteydi, yüksek lisanstı, yurt dışıydı, kariyerdi, şuydu buydu derken kadın kendisiyle birlikte yol alabileceği biriyle hasbelkader karşılaşıp evlenene kadar yaşı 30’u buluyor da geçiyor bile… Ve yıllarca kendi soyadıyla tanınıp, hayata kendi imzasını atan kadın, önce baba kütüğünden koca kütüğüne transfer oluyor; sonra da ya soyadından vazgeçmek ya da soyadına bir kuyruk ekletmek zorunda kalıyor. Hem evlenmeden önceki soyadını hem de kocadan gelen soyadı bir arada kullanmak zor olsa gerek. Hele bir de soyadınız benimki gibi uzunsa vay ki vay halinize. Yaz yaz gitmez… Oku oku bitmez… Yıllar yılı kullandığınız soyadınızdan vazgeçmekse geçmişinizi yok sayıp sıfırdan hayata başlamak gibi… Diyelim ki akademisyensiniz ve yıllarca yazdınız, çizdiniz, eserler verdiniz ve bir gün evlenme kararı aldınız. Bu durumda ya soyadınızdan vazgeçeceksiniz ve kendinizi bir nevi imha edeceksiniz ya da soyadınızın yanına eşinizin soyadını ekleterek tren yolu çizeceksiniz. Bir de olayın tam tersine bakalım; genç yaşta evlendiniz ve direkt kocanızın soyadıyla hayat yoluna çıktınız. Kocanızın soyadıyla akademik çalışmalara imza attınız, eserler verdiniz ve gün geldi hiç bitmeyecekmiş gibi düşündüğünüz evliliğiniz pat diye bitiverdi ve yıllar önce bıraktığınız baba soyadına dönmek zorunda kaldınız. İşte böylesi bir durumda sizin yıllarca emek verdiğiniz çalışmalar artık ne yazık ki varolmayan bir isme ait oluveriyor. Boşanmalarda erkek izin verirse kadın eski kocasının soyadını kullanmaya devam edebiliyor. Erkek buna izin vermezse yapacak birşey yok. Kadın, isterse eski kocasının soyadıyla ünlü olsun yine de birşey değişmiyor (Bkz: Sümer Ezgü-Serap Ezgü örneği).

Tabii bir de kocanın soyadını kuyruksuz olarak almanın erkek tarafından “aşk göstergesi” olarak algılanması meselesi var; “aşkı o kadar büyük ki soyadından vazgeçti!” Kadına sadece kendi soyadını kullanabilme hakkının verilmesi konusunda erkekler tarafından öne sürülen “ileride çocuklarımız, anne senin soyadın niye farklı demezler mi?” gibi “süper mantıklı” gerekçelerse tam karikatürlük.

Türkiye’de kadının kendi soyadını kullanması konusundaki çalışmalar yıllardır gündemde; ama hala bir sonuç yok. Kendi soyadını kullanmak için dava açıp kazanan bir örnek var; karar “Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni (AİHS) onaylayan devletlerin, cinsiyet de dahil olmak üzere, hiçbir ayrımcılık yapılmadan herkesin hak ve özgürlüklerden yararlanmasının sağlanmasını taahhüt ettiğine dikkat çekilerek” alınmış. Bu dava, açılacak diğer davalar için emsal oluşturabilir de oluşturmayabilir de. Adalet Bakanı yakın zamanda bir açıklama yaparak kadının kendi soyadını kullanması konusunu masaya yatırdıklarını söyledi. Bakalım masadan ne zaman kalkacak? Ve umalım, bir kadının sevgisini göstermenin yolunun soyadından vazgeçmek olmadığını düşünen medeni Türk erkekleri olsun.