Avusturalyalı oyun yazarı ve senarist Andrew Bovell’ın 2001’de Lantana adı altında sinemaya da uyarlanan ödüllü oyunu Anlaşılmaz Konuşmalar (Speaking in Tongues) Hakan Çimenser’in rejisiyle Tiyatroperest tarafından sahneleniyor.
İhanet, güven, evlilik gibi konuları birbirine girmiş sarmal ilişkiler içerisinde ele alan oyunu Çimenser, sade fakat aynı zamanda metnin rejiyle bütünleştiği bir yaklaşımla sahneye koymuş. Gerçekçi bir oyunu göstermeci bir üslupla bütünleştiren Çimenser, metne hizmet eden sade ve etkileyici bir dil kullanmış. Bu bağlamda, sahne ve ışık tasarımı yönetmenin amacıyla bütünleşiyor. Müzik seçimleri doğru olmakla birlikte, diyalogların üstüne çıkması hem seyirciyi hem de oyuncuyu zorluyor.
İlk perdenin son sahnesinde, sonrasında ikinci perdeyle bağlantı kurulacağını öğrendiğimiz olayların anlatıldığı bölüm, oyunun en riskli ve enerjisinin en çok düştüğü sahnesi oluyor ki; bu sahnenin seyirciye tam olarak ulaşması ikinci perdenin anlaşılabilmesi için büyük önem taşıyor.
Yaklaşık 2,5 saat süren ve sahne üzerinde yaşanmayanların da hikayeleştirilerek anlatıldığı dört kişilik oyunda en büyük görev oyuncuya düşüyor. Anlaşılmaz Konuşmalar, oyuncu odaklı bir reji gerekliliği taşıdığı için oyunculara “iyi oynamak”tan başka bir şans bırakmıyor. Oyuncular oyunculuklarıyla tamamen başbaşalar. Bu noktada her bir oyuncunun hiç düşmeyen enerjisi, gerçekçi ve abartısız oyunculuğu dikkat çekiyor. Ahmet Varlı, Gözde Çetiner ve özellikle ikinci perdede Zeynep Dinsel ve Onur Özaydın’ın perfomansları etkileyici.
Anlaşılmaz Konuşmalar, ahlakın tanım değiştirdiği, evliliklerin içinin boşaldığı, yabancılaşan ve yalnız kalan insanın anlatıldığı; rejisi ve özellikle göz dolduran oyunculuklarla dikkatten kaçmaması gereken bir oyun.