Bir mağazaya girip güzel güzel alışverişinizi
yapıyorsunuz. Kasadaki hanımefendi ya da beyefendi tam da faturanızı keserken
“bir de telefon numaranızı alabilir miyim?” diye çatadanak soruyor. Telefon
numaranızı vermezseniz alışverişinizi tamamlayamayacakmışsınız psikolojisiyle
çatır çatır veriyorsunuz numaranızı. Paketinizi alıp, mutlu mesut yolunuza
devam ediyorsunuz. Aradan birkaç gün geçiyor ve telefonunuzda bir mesaj… Dınnnn
“Falan Filan Fiştan Mağazası’nda size özel son indirimler…” Bu biiiir…
Tiyatroya gideceksiniz, rezervasyon yaptırmak için
telefon ediyorsunuz. Telefondaki kişi gayet nazik bir şekilde “Hanımefendi
telefon numaranızı alalım, oyunun iptali söz konusu olursa haber veririz”
diyor. Aradan iki gün geçmeden telefonunuzda bir mesaj… Dınnn “Falan Filan
Fiştan Tiyatrosu’nda son biletler sizin için…” Bu ikiiiiiiiiiiii…
Emlakçıya gidiyorsunuz. “Hanımefendi telefon
numaranızı alalım yeni bir ev çıkarsa haber veririz” diyor. Aradan üç gün
geçmiş geçmemiş, telefonunuzda bir mesaj… Dınnnn “Falan Filan Fiştan Evleri’nde
son beş daire”… Bu üçççççççç…
Hiçbir şekilde müşterisi ya da muhatabı olmadığınız
yerlerden gelen mesajlar da yok değil tabii... Numaramı nereden bulmuşlar diye
merak etmeyin sakın! Onlar da sevgili GSM operatörünüzün size hediyesi… Bu
döööört…
Bize daha iyi hizmet vermek için saat mefhumu olmadan
7/24 inatla arayanları da atlamak olmaz şimdi. Verdikleri hizmet gerçekten
takdire şayan… Bir alkış da onlar için alalım lütfen!!! Hadi onlar da beeeeeş
olsun…
Saymakla biter mi? Bence bitmez… Telefon numaralarımız
ortaya dökülmüş. “Numaranıza mesaj gönderebilir miyiz?” diye soran yok. Hak
onlarda, biz kimiz ki! Dınnn “son indirimler…” zırrrr “size daha iyi hizmet vermek için…” Lütfen bana daha
iyi hizmet vermeyin… Hatta mümkünse hizmet vermeyin!
Hayatlarımıza elleniyor. Her şekilde taciz ediliyoruz
ve ne yazık ki yapacak hiçbir şeyimiz yok… Çünkü sahipsiziz!