23 Şubat 2012 Perşembe

“YALNIZ BATI” NIN YALNIZ İNSANLARI



İrlandalı çağdaş oyun yazarı Martin Mcdonagh’ın 1997’de Galway üçlemesi olarak yazdığı oyunların sonuncusu olan Yalnız Batı, Tiyatro Yanetki tarafından Elif Baş çevirisi ve dramaturgisiyle; Serkan Üstüner yönetmenliğinde sahneye konulmuş.

Oyun, babalarını “trajik bir kaza” sonucu kaybetmiş Valene ve Coleman’ın birbirleriyle hiç bitmeyen kavgaları ve hayattan umudunu kesmiş kasaba insanlarının yalnızlığını anlatır. Bir tarafta bildikleri tek iletişim yolu kavga ve küfür olan kardeşler, diğer tarafta dinle hayat arasında sıkışıp kalmış alkolik Peder Welsh ve kasabanın yitip giden ahlaki değerleri içerisinde yaşadığı platonik aşka umut bağlayan Girleen.

Mekan İstiklal Caddesi’ndeki İkinci Kat. İkinci Kat’ta bir oda ve odayla bütünleşen bir sahne. Serkan Üstüner küçücük bir sahnede kocaman bir oyun koymuş ortaya. Valena ve Coleman’ın küçük dünyasını yansıtan evleri; baş köşede Valena için kendi canından bile değerli olan fırını, aziz heykelcikleri ve evi bir anda kiliseye çevirebilen duvardaki haç. Herşey amaca hizmet ediyor; ne bir fazla ne bir eksik. Oyunun tek rahatsız eden noktası zaman zaman dozu kaçan küfürlerin oyuna hizmet etme işlevini kaybederek “bu kadarı da gereksizdi” dedirtmesi.

Seyirciyle iç içe küçücük bir sahnede, hem de bir kara komedide oyuncuların hata yapma şansı yoktur. Faruk Barman (Valene), Deniz Karaoğlu (Coleman), Murat Mahmutyazıcıoğlu (Peder Welsh) ve Damla Sönmez (Girleen) küçük sahnenin dev oyuncuları. Son zamanlarda seyrettiğim en iyi oyunculuklar; doğal, sade, bağırmayan, seyirciyi yormayan, yerinde ve dozunda. Tek perdeden oluşan 90 dakikalık oyunu, oyunculuklara duyacağınız hayranlıkla seyredebilirsiniz.

Yalnızlığını yok saymak için kavga edersin bazen… Sevgiye olan hasretinin yansımasıdır aslında savurduğun küfürler… Yaşamakla ölmek arasındaki ince çizgide tutunmaya çalışırsın… “İntihar edersen cehenneme gidersin” korkusunu cehennemde Marliyn Monroe’yla karşılaşma ihtimalinle telkin etmeye çalışırsın... Yalnız Batı, yalnızlığın adını henüz koyamamış insanları anlatır. Yalnızlığınıza ilaç olmaz belki ama, keyifli bir akşam geçirmenize yardımcı olur.